Çocukları tarifsizce seviyorum. Dünyaya gelen her çocuk, hayatımıza doğan güneş gibi; ışıl ışıl ve baharın gelişini müjdeleyen çiçekler gibi berrak, mis kokulu, tazecik ve rengârenk. Heyecanları ve mutlulukları öyle güzel ve eşsiz ki; hep bu yüzden ‘cocuk gibi heycanlanma’ ya da ‘çocuk gibi sevinme’ arzumuz. Bu yüzden onların yerinde olma ya da onlara sahip olma isteğimiz.
Ben, harika bir çocukluk geçirdim; anne baba sevgisini iliklerime kadar hissettim ve içime dolup çağlayan o sevgiyle, şimdi, yaraları olup ‘kimsesi olmayan’ çocuklarımızın yüzlerini güldürmek, onları kazanarak iyi bir birey olarak yetişmelerine katkı sağlamak için koşuyor, koşarak farkındalık yaratmayı umut ediyorum. Çünkü onlar, her birimizin; toplumumuzun aynası. Yaşayacakları hayatı tercih şansları yok; ama bizlerin, bu çocukların yaralarını iyileştirme, hayatlarına sevgiyle dokunup güzelleştirme, onlara kucak açma şansımız var.
Çocuk, çocukken çocuk olduğunu bilmez, büyüyünce anımsar çocukluğunu; iyi ya da kötü. Evet, birkaç adımla dünyayı ya da tüm çocukları kurtaramayacağım ama; yalnızca bir ‘ koruncuğun’ bile çocukluğunu anımsadığında, benim hafızamda kalan o güzel ‘silgi kokulu’ günler gibi güzel anlar ve anılar bırakmaya yardımcı olacaksam ne mutlu bana, ne mutlu bize, ne mutlu hepimize.
Resmi rakamlara göre Türkiye’de en az 30.981 çocuk ve genç sokakta yaşıyor. Bunun dışında 14.398 çocuk ve genç devlet bakımında. Halbuki her çocuk anne sevgisiyle büyümeli, aynı Bolluca Çocukköyü'ndeki Koruncukların büyüdüğü gibi. Çocukköyü'müzde korunmaya muhtaç çocukları, anne sevgisiyle büyütüyoruz. Onları mutlu, tahsilli ve iş sahibi bireyler olarak topluma kazandırıyoruz.
Eğer Tuğba Avsever isen, şifren ile bu sayfaya giriş yaparsan seni desteklemek için bağış yapanların isimlerini görebilirsin. (Bu liste kişiye özeldir ve sadece kampanyayı açan gönüllü koşucu bu listeyi görebilir.)