Arda Ayhan - Kampanya Sayfası

Neden Koşuyorum

Herşeyden önce deneyim ve spor için koşuyorum. Ancak bu kampanyayı benim için özel kılan birşey var. Motivasyonumu da ondan alıyorum.
Ülkemizde pek çok alanda kadın ve erkek arasında fırsat eşitliği yok. Olanlarda da erkek yaklaşımı her durumda kadını dışlayan bir gelenekten geliyor. Ama bu erkek egemenlik durumu öğrenilen birşey. Yıllardır devlet ve STK’lar tarafından kadınlara fırsat eşitliği amaçlı programlar yürütülüyor; eğitimler veriliyor. Kadınlar erkeklerden korunmaya çalışıyor. Ama nafile...
Kadınların erkeklerden korunması, elmanın bir yarısının diğer yarısından korunması gibi; akla mantığa sığmıyor aslında. Burada kadın üzerinden çözüm üretmek bir noktaya kadar çözüm getirebiliyor. Sorun erkeklerde. Toplumun hakim gücü de erkekler. Ve erkekler ne isterse aslında o oluyor. O zaman kadınların kendilerini keşfedip, güçlenmeleri kadar, erkeklerin de gerçekte ne olduklarını ve olmadıklarını kavramaları gerekmiyor mu?
Peki erkek neden böyle? Mecbur mu? Ya da mağdur mu? Yoksa başka nasıl davranacağını bilmiyor mu? Peki hiçbirşey değişmezse erkek bu haliyle kabul görmeye devam etmeyecek mi? Erkek herşeyi diğer erkeklerden öğreniyor. Kendinden büyük erkeklerden. Çocukken mahalledeki yaşı büyük çocuklardan, okuldaki erkek öğretmenlerinden, erkek akrabalarından, öz abisinden...
Bunların hepsinden birşey öğreniyor erkek, doğru. Ama bu örnekleri yanlış bulmamayı ve sorgulamadan öyle olmayı baba ocağında öğreniyor. Aslında diğer bütün erkekler pek çok diğer erkek arasından, onun rol modelini desteklemek için erkeğin çocukluğu boyunca bilinçsizce seçtiği örnekler. Yani babasını...
Baba neyse, oğlu olur demek çok kontrolsüz bir deneyin boş bir teorisi de olsa örnekler o kadar çok ki; karısını döven erkeklerin çocuklarının da kendi erişkinliklerinde malesef babaları gibi olduğunu görüyoruz.
Lâkin baba bilgedir. Baba müşfiktir. Baba direktir. Baba korur. Baba sever. Gerçek baba “Adam” diyebileceğiniz kişidir. Onu görürsünüz; belli eder kendini. Onun kanatlarının altındaki güvenli gölgeyi ve yol gösteren ışığı görürsünüz. Onun meyveleri de belli eder kendini. Ben babamdan bunu gördüm. Babamdan korumayı ve kollamayı öğrendim. Benim babam “Adam”dır. Umarım ona layık olurum.
Ama her baba adayı doğru yola düşman olduğundan uzak duruyor diyemeyiz. İnsanlarla her konuda her zaman şans tanınmalı. Ülkemizde pek çok baba tecrübesiz; ne yapacaklarını bilemeden çocuk sahibi oluvermiş oluyorlar. Halbuki bu bir sanat, bir mühendislik... Doğru bakış açısı ve doğru tekniklerle güzel evlatlar yetiştirmek mümkün. Herşey mümkün! Yeter ki istensin.
İşte AÇEV’in bu kampanyası bana babam gibi babalar yetiştireceğini vaadettiğinden dolayı çok anlamlı benim için. Umarım yeni nesillere bir katkımız olabilir.

Eğer Arda Ayhan isen, şifren ile bu sayfaya giriş yaparsan seni desteklemek için bağış yapanların isimlerini görebilirsin. (Bu liste kişiye özeldir ve sadece kampanyayı açan gönüllü koşucu bu listeyi görebilir.)