Görüyorsam, duyuyorsam, sorumluyum! Çocuk Eğitim Derneği ile tanışına kadar işitme engeli benim için en kolay engeldi. Ne de olsa görebiliyorlar, yürüyebiliyorlar, tüm ihtiyaçlarını giderebiliyorlardı. Kitap okuyabilir, altyazılı filmleri seyredebilirlerdi... Bu düşüncelerim doğruydu ancak! belirli bir yaştan sonra işitme engelini kaybedenler için... Doğuştan işitme engeli olan birine okumayı öğretmek için harfleri nasıl anlamlandırabilirsiniz? A harfini gösterebilir ama ne anlama geldiğini nasıl öğretebilirsiniz ki? Bu ciddi bir eğitim ve emek gerektirir. İşitme engeli için ayda sadece 8 saatlik bir eğitim verilmektedir. Normal bir çocuğun bile anaokulundan başlayarak haftada ortalama 40 saatlik eğitim aldığı bu ülkede, engelli birine ayda 8 saatle neyi ne kadar öğretebilirsiniz? Yeterli eğitim sağlanmadığında normal zekayla doğan işitme engelli çocuklar zeka kaybına gidebiliyorlar ve işitme engelinin yanına bir de zeka engeli ekleniyor. İşitme engelli çocukları hayata hazırlamak için, zaten yeterince zor olan engellerine yenilerinin eklenmesini önlemek için Çocuk Eğitim Derneği uzman eğitmenleriyle birlikte canla başla çalışıyor. Ancak bağışlarla varlığını sürdüren bu derneğin bizim de desteğimize ihtiyacı var. Az çok demeden hepinizin desteğini bekliyoruz. Çünkü görüyorsam, duyuyorsam, ben de sorumluyum!
İşitme engelli çocuğun beyin gelişiminin en hızlı olduğu soyut,somut kavramları öğrenebilecekleri en önemli dönem olan 0-6 yaş ilk-ortaokul döneminde eğitim almalarını sağlamaktadır. Çünkü eğitim almayan çocuğun dil edinimi yavaşlar, çocuk zihinsel potansiyeline ulaşmada sorun yaşar.
İşitme engelli bir çocugun bir yıllık eğitimi için 9.000 TL gerekmektedir.
Eğer Hazal Özbek isen, şifren ile bu sayfaya giriş yaparsan seni desteklemek için bağış yapanların isimlerini görebilirsin. (Bu liste kişiye özeldir ve sadece kampanyayı açan gönüllü koşucu bu listeyi görebilir.)